Kas 19

Bugünlerde aynı dertle çalınıyor kapım: Yazamama. Bazen dünyanın bütün konuları ortadan kayboluverir. Bir türlü yazamazsın.

Benim bulduğum çözüm, ağzıma geleni yazmak! Düşünmeden yazıyorum, akışa bırakıyorum kendimi. Yazı kendini yazıyor aslında. Bununla ilgili diğer yazılarım burada, belki ilham verir. Devamı

Kas 06

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nu balıklarıyla sevdim. Bedri Rahmi Koyu’ndaki (Fethiye) kayaya işlediği bu balığı da görme şansım oldu. Daha da çok sevdim onu. 101. Yıl Sergisi‘ni duyunca çok sevindim. Deniz’le birlikte heyecanla gittik Arete Sanat Galerisi’ne. Kendimize yazma üzerine basılmış balıklarından aldık.

Sergi, 1920’lerden başlıyor, 1970’lere kadar geliyor. Her on yılda kendini nasıl yenilediğini, aynı zamanda yüreğini nasıl koruduğunu gördük. Resimlerinin yanı sıra seramik ve tahta çalışmalarından birkaç örnek de var.

Seviyorsanız gidip yaşayın onu… Balıklarından da alın ki neşe getirsin size ve denizin kokusunu…

Eki 02

Durur mu? “Zaman görecelidir” derken hem akıp hem de durmasını mı kastetmişti Einstein?

Bu boyutta akıyor seyrinde, basitçe. Bu boyutta duruyor, olduğu gibi. Aynı boyutta… Zıtların birliği mi? “Bir” mi akan ve duran…

Anlamak gerekiyor mu zamana ne olduğunu? Ya ölçmek? Anlamsızca dururken…

yazı çizi