Karışık Kaset’i polisiye roman diye aldım, meğer “aşk” ve “meşk” varmış içinde. Tam benlik olduğunu anladım, benim kafa da bir karışık kaset…

Bir kere adı güzel kitabın. Hoop, gittim lise yıllarıma. Doğum günlerinde dans ettiğimiz “slow” karışık kasetlerle ne anılarımız var. İlk danslar, ilk öpüşmeler…

Roman, 1990’da başlıyor. Kahramanımız Ulaş, ilk karışık kasetlerini yapıyor. Ne şarkılar… İrem’e duyduğu aşkla “ilk” aşkın her anını hatırlıyoruz.

Geliyoruz 2000’e. Ulaş büyümüş, “genç adam” olmuş. Aşk peşini bırakmış mı? Hayır. Gelsin yeni karışık kasetler. Formu değişse de adı değişmiyor.

Son bölümde 2010’dayız. Ulaş, müzik işinde istediği yerlere varmış. Yazıyor, program yapıyor, çalıyor. Fazla anlatmıyorum, heyecanı kaçmasın.

Romanı farklı kılan şarkılar. Ulaş’ın şarkıları çalıyor fonda. Hiçbiri de kafama takılıp kalmadı. Adı geçen çalmaya başladı, diğerinin adı geçince hemen yerini ona bıraktı. Yazıyla müzik birleşti, ruhuma iyi geldi. Yazarın bloğunda bulabilirsiniz bazı şarkıları.

Bırakın gamı tasayı, bir Karışık Kaset çekin raftan…

Not: Kitaba dair güzel satırları Sevin Okyay’dan okuyun.

Karışık Kaset

Uygar Şirin

Kırmızı Kedi Yayınevi

okuryatar adresi: http://www.okuryatar.com/karisik-kaset-gaye-dincel/