Patik | Ceren Çalıcı
Yazan Kategori atölyeden— İki şişle patiği nasıl örüyorduk ya, bi’ gösteriversene?
— N’oldu? Beş şişle örmeyi mi unuttun?
— Hiç unutur muyum? Ama çabuk bitsin diye iki şiş örcem…
— Güzel olmaz ki o! Pazara götürsen ipinin parasına satamazsın.
— Ya satmıcam, kendime örcem, güzel olmasa da olur, göstersen ölür müsün?
— İyi iyi. Bu ne? Bi de naylonlu ipi almış gelmiş.
— Bu vardı evde. Çok üşüdüm akşam. Diğerlerini yamaya yamaya yamancak yer kalmadı. Kolayından yenisini öreyim dediydim. Ne güzel oluyo senin patikler yine. Bu örneğin adı ne?
— Kedi cırmığı. İyi madem, kırk ilmek at önce. Seninki gitti mi bugün pazara?
— Gitti ya, iki kilo zeytin, biraz pekmez, beş tane de çorap, patik falan götürdü. Attım kırk ilmek, şimdi?
— On üç sıra haraşo ör şimdi. Kaçtan vercek patikleri?
— Bilmem. Yirmiye otuza satar herhâlde.
— Ya sen kafayı mı yedin, yirmi otuz para mı bugünlerde? Elliye altmışa satması lazım. Her şey pahalandı, yakında hava için para vercez, sen hâlâ yirmi otuz de. Cık cık cık…
— Ne bağırıyon ki hemen? Bilmiyom ben. İplerin de parasını bilmiyom. Adam aldı geldi ipleri, onların parasına göre bi’ şeye satar herhâlde.
— Akıllanmazsın kızım sen! Biraz açıkgöz olsana. O satılandan sen de almıcan mı payını?
— Yoo.
— Ne “yoo”su kız? Senin kendi paran yok mu?
— Yok tabii. Bitti on üç sıra haraşo. Şimdi?
— O sattıklarınızın parasını hep senin adam mı alıyo? Yirmi ilmek ayır da kes şimdi.
— Parayı o alsa n’olur ki? Başka yere mi harcıyo sanki? Kendin diyosun her şey pahalandı diye.
— Yarın bir gün adama bi’ şey olsa napcan? Hiç kenara koymadın mı şimdiye kadar ördüğün patiklerden?
— Ağzından yel alsın, nasıl söz öyle o! Adam koyuyordur belki. Bilmiyom ben. Kestim yarıya kadar.
— Dokuz sıra haraşo ör. Sonra yirmi tane artırıp birlikte örceksin. Adamın kenara para koyup koymadığını da mı bimiyorsun? Onu da mı sormadın?
— Sormadım ya, bi’ dünya masraf var. Çocukların okulu için, faturalar için, mutfak için hep para lazım. Bu kadar yoklukta benim de param olsun mu diycem?
— Bu yoklukta daha önemli, benden söylemesi.
— Senin oğlan kaçta geliyo okuldan?
— 1’lerde geliyor. Eli kulağındadır.
— Yirmi tane artırdım. Yine on üç sıra mı örcem haraşo?
— Hıı… Bak anladın di mi? U gibi olcak böyle. Sonra da dikersin kenarlarından.
— Anladım anladım, sağ ol. Geliyor senin oğlan.
— Şuna bak çantasını yerlerde sürüye sürüye geliyo. Ulen, çöpte mi buldun o çantayı? Doğru tut da getir.
— Benimkiler de gelir yakında. Ben gideyim artık. Görüşürüz yarın.
— Hadi güle güle. Yarına bitirirsin patiği herhâl.
— Bitiririm bitiririm, giyer gelirim yarın.
Not: yazı çizi atölyesi öykülerinden.
Resim: “Avluda Oturanlar”, İbrahim Çallı