Ş Olmadan AŞK Olmaz / Nesrin Baytok
Yazan Kategori atölyeden− …
− Yanlış Evren Tozu torbalarını almışsınız! Daha onların içine Ş’leri eklememiştim. A’yla K bir arada olsa da yetmez, biliyorsunuz. Kaç defa anlattım. Ş’siz tozları yiyen insanoğlu bir daha hayatı boyunca aşkı bulamaz. Hadi bari koşun da Ş torbalarını da gariplere saçıp gelin, öğleden sonra derse devam ederiz. Bazı Ş’ler yerini bulur, birileri Ş’siz kalmamış olur. Böylece belki “Aşka inanmıyorum” diyenlerin sayısı azalır, “Aşk vardır” diyenler artar.
Eros dede etrafına topladığı yeni Eros adaylarına ders veriyordu. Teorik bölüm bitmiş, o sabah sıra uygulamaya gelmişti ki, ilk hata yapıldı. O sabah sekizi de heyecanla görev başındaydı. Yedi Eros adayı, yedi kıtadaki yeni doğan bebeklere, sekizincisi de okyanus adalarında yaşayan insan evlatlarına Evren Tozu serpecekti. Sadece bir tutam, ama… Kural böyleydi, insan evladı Evren Tozu yemeden birbirine âşık olmaz, insan soyu riske girerdi.
Buzu andıran pembe kuvars sarayda madenci Eros’lar kazı yapıyor, çıkan Evren Tozlarını görünmez parçacıklara dönüştürüyordu. Ş çok az olduğu için arada böyle aksaklıklar olurdu. Eros dede bazen bilerek birkaç Ş’siz torba eklerdi. Bugünkü hata bir kuşağı aşksız bırakabilirdi. Neyse bazıları son anda kurtarılmıştı. Havva kızları bakımından bu pek sorun yaratmazdı, onlar oynar oynar bırakırdı ama olan âdemlere olacaktı. Garipler bütün hayatları boyunca cam tavana çarptığını zannedecek, öğrenilmiş çaresizlik içinde Havva kızlarıyla ilişkisinde aradığını bir türlü bulamayacaktı. Onları anlayamadan hayatı geçip gidecekti.
Eros, oyun olsun diye bazen Ş’leri fazla koyardı. Bir seferinde Ş’ler, A ve K’ların toplamından iki kat fazla kaçınca, olan, Yunus Emre denen insan evladına olmuştu. Garibim, bütün hayatı boyunca “Ben yürürüm yane yane / Aşk boyadı beni kane / Ne akilem ne divane / Gel gör beni aşk neyledi” diyerek, dolanıp durmuştu.
Sabahki hata bir nebze telafi edilmiş, dersin öğleden sonraki bölümünde Eros dede, küçük Eroslara örnekler vererek A, Ş ve K’nın dengeli dağılımının ve bir tutamı geçmeyen ölçüsünün önemini anlatıyordu. Zamanlama da çok önemliydi. İnsanoğlu dünyaya geldikten sonra altı saat içinde tozun serpilmiş olması lazımdı. Zaman hatası da başka sonuçlar yaratırdı.
“A, Ş ve K’ların zamanını tutturamadığımız insanoğullarından biri de Veysel’di” diyerek sözlerini sürdürdü Eros.
− “Güzelliğin on para etmez / Bu bendeki aşk olmasa” dedi durdu. Bütün hayatı aşkına ulaşmaya çalışmakla geçti. Böyle hatalar arada büyük şairler çıkarsa da, siz, siz olun insanları Ş’sizlikle sınav etmeyin. Sonra “Bana kaderimin bir oyunu bu” diye besteler yapar, arabesk kültür geliştirirler. Bizim işimiz onları mutsuz etmek değil birbirine bağlamak.
Gaye’nin notu: yazı çizi atölyesi ürünlerinden.