Nis 03

Sümüklü Sıcak Peçeteler / P.

Yazan Editör Kategori atölyeden

Korkarak girdin kapıdan içeri. Botlarını çıkarman uzun sürdü. Anneannen yardım etti düğüm olmuş bağcıklarını çözmene. Kafanı kaldırınca boy aynasında kendini gördün. Kamburun çıkmıştı. Çirkindin. Ayaklarını sürükleyerek yürüdün mutfağa doğru.

Biliyordun. O, dipteki odadaydı. Kokusunu duyuyordun. Ama gitmen doğru değildi yanına. Seni mutfaktaki tabureye oturttular. Kafanı masaya koydun. Ekmek kırıntılarıyla göz göze geldin bir an.  Çiçekli muşamba örtü soğuktu. İrkildin. Muşambanın soğuğu gözyaşlarını arkalara itti. Düğüm oturdu ince boğazına.

Gözlerini kapadın biraz. Kestirdin. Teyzenin hazırladığı tarçınlı sütün sıcaklığı eline değince uyandın. Koku mideni bulandırdı. Yok, koku değildi bulantıya sebep, korkaklığından tiksinmiştin. Ödlek! Sana ihtiyacı vardı. Onu şimdi böyle bırakamazdın. Koştun. Dipteki odaya daldın. Anneannen eşikte, eli ağzında.

İçerisi hafif karanlıktı. Pencere aralık. Perdenin bordo iri çiçekleri duvarda gölgeler çizmişti. Gölgeler titriyordu, küçücük yüreğin gibi. Nemliydi sanki oda. Gözyaşlarıyla yıkanan sümüklü sıcak peçeteler odayı ıslatmıştı. Arkası dönük yorgana sarınmış uyuyordu. Solukları derindi.

Bir iki adım attın divana doğru. İçeri birinin girdiğini fark edip dönüverdi arkasına. O an, işte o an mıh gibi çakıldı kalbine. Sol gözü kan çanağıydı. Yarım kapanmıştı. “Kızım!” dedi. Sesi çatlaktı. “Anne!” dedin.  Çenesi mosmordu, kolu sargılı. Tam yaklaşacaktın. Vazgeçtin. Sarılırsan incitecektin, daha yakından görsen tamamen gerçek olacaktı. Bir iki adım geriledin, anneannenin dizlerinde buldun kendini…

Alarm çığlık çığlığa bağırırken simitçinin sesi odaya doldu: “Gevrekler,  taze taze!”

 

Yorumlar akışı .

2 Yorumlar



yazı çizi  
Facebook Twitter More...