Kas 07

Merdivenden çıktığında kapının açık olduğunu gördü. Henüz bir aslan saldırısından kurtulmuş ceylan gibi nefes almaya başladı. Elini kapının kulpuna atıp yapış yapış bir şeye dokunmuş ve neyse o iğrenç şeyi parmak uçlarından avcuna sıyırmak istiyormuş gibi hareketler yapıyordu. Birkaç kez tekrarladı bunu. Kulpu tuttu ama kapıyı itmek için hamle yapması zaman aldı. İçeride puslu bir hava, sanki ocağın üstünde çay vardı ve buharı her yanı sarmıştı. Camlar buğulanmıştı. Kapıdan içeri geçerken ayakkabısına takıldı, sabah alelacele çıkarken demek bu ayakkabı yüzünden açık kalmıştı kapı.

Ne büyük şanstı, komşuların ya da bir satıcının içeri girip, araklayacak bir şeyler bulmak için dolanırken bu manzara ile karşılaşmamış olması. Öyle olsaydı iş yerinden alırlardı onu. Bütün arkadaşlarının arasında belki ağlayarak belki sırıtarak, ellerinde kelepçeler, bağıra bağıra yaptıklarını itiraf ettiği sahne canlandı gözünün önünde. Neredeyse hoşuna gitti. Devamı

yazı çizi