Kırmızı | Pelinsu
Yazan Kategori atölyedenEmirgân’dan Hisar’a doğru giderken sol tarafta yaşamayan bir köşk vardır. Köhne, kimsesiz, sarmaşıklarla kaplı, kokusunu içine çekemediği denize sıfır. Uyuyan bir prenses yaşar derler. Hikâyenin orada geçtiği filan yok. O prenses uyuyor hâlâ. Bizim kız geçerken bir taş atmış o bahçeye, bilmeden. İnanışa göre de oraya taş atan genç kızlar muradına erermiş. Olacak iş ya, kuyuya isabet etmiş attığı taş. Kırk deli çıkarmaya çabalarken yıllar geçmiş. Öykü, ülkemizde maşallah sıfatını hak eden kırk birinci adamla masal tadında başlamış. Sevip sevişen, üstüne bir de iki kelam edebilen her çift gibi bekârlığa hızlı bir veda edip evlenmişler. Devamı