Nis 12

“Şehrin kalabalığı ve insanlar üstümüze üstümüze geliyor. Şunlara bakın: Boylu poslu adamlarla kadınlar ‘Buraların hâkimi biziz’ dermiş gibi dolanıyor. Kendileri yetmez, yüksek binalar egemenliklerinin sembolü sanki. ‘Bu gezegen bizim’ havasındalar.

Şu garip köpeklere yaşayabilecekleri bir köşe kalmazsa olacak budur. Ben de köpeklerimle kenti basarım.”

Şehrin göbeğinde, bankın etrafında on kadar köpek, tehditkâr bakışlarla bankta oturan önderlerini korumaya almıştı. Adam düşünmeye devam ediyordu. Devamı

Şub 20

Ilık kış gününün bulutlu öğle sonrasıydı. Kentin kalabalığında kendi içlerine çekilmiş insanlar hızlı hızlı yürüyordu. Bu kadar çok köpek, gündüz vakti bu sokakta hiç görülmezdi. Tek tek yürüyenler, oturan adamın çevresini sarmış, köpek çetesine meraklı bir bakış atıp kaçar gibi uzaklaşıyordu. Sırtını kitapçıya verip bekleyen gençler, kaçamak gözlerle onlara bakıp kimin ne kadar korktuğunu ölçmeye çalışıyordu.

Derken bir sokak fotoğrafçısı, elindeki makineyi oturan adama doğrultup art arda deklanşöre basınca ortalık birden aydınlanıverdi. Devamı

yazı çizi