Nis 30

Kendimi bildim bileli sandalyeyim. Kendimi bilmeye ne zaman başladım, o ayrı konu. Kolay değil. Şişmanlardan, tahta popolulardan, yağmurdan, pastan bıktım. Eskiden bir minderim vardı, bir de itibarım. Masa başı sandalyesiydim. Babamız bildiğimiz yaşlı cevizin çevresinde altı kardeştik. O aileye yıllarca hizmet ettik.

Kasabada yaşadığımız için pek rakibimiz yoktu. Evin kızı, her hafta bizi sabunlu bezlerle siler, annesi Ayşe Hanım da diktiği minderleri yıkayıp özenle bağlardı. Ne olduysa o lükens ayaklı lüks mobilyaların evimize girmesiyle oldu. Devamı

yazı çizi