Haz 16

duygusal-emboliUnuttuğu her neyse bir türlü hatırlayamıyordu. Nasıl gelmişti buraya, ne kadar zamandır buradaydı, ne olmuştu. Şu an hissettiği tek şey, kocaman siyah bir boşluk ve uğultu.

Gözlerini araladı zar zor, nerede olduğunu anlamak için bakışlarını gezdirdi. Hastane odasındaydı, kollarında serumlar, burnunda bir hortum, kalp atışlarını izleyen ekranın sesi vardı bir de. Yoğun bakımda olmalıydı, tek başınaydı, kimse yoktu yanında. Hiçbir şey hatırlayamıyordu, kalkmak istedi, üstündekileri atıp açık havaya çıkmak, nefes almak ve avazı çıktığı kadar bağırmak. Devamı

yazı çizi