Yarım kalan | Saniye Kısakürek
Yazan Kategori Genel“Sevgili günlük,
Belki de bu sana son kez yazışım olacak. Bilemiyorum. Dünya karanlık bir çağa giriyor. Denizin dalgaları şehirleri yutan dev canavarlar gibi. İnsanlar dağlara kaçmış. Dağlarda üşüyenler ne bulurlarsa ateşe veriyor. Burnuma acı, plastik bir koku geliyor her sabah.
Eski dünya madencileri binlerce yıl öncesine ait bir kanıt bulmaya çalışıyorlar. Ama bugüne kadar bir şey bulamadılar. Ben de onlardan biriyim.
Denize doğru koşan insanlar görüyorum. Her gün yüzlercesi. Denize bırakıyor kendini çaresizce. Ölümün soğuk kollarına…”
Günlüğümü kapattım. Yürürken gözüme parlak bir şey takıldı. Heyecanla aldım yerden o nesneyi. Bu bir çipti.
Çipi hemen özel makineme yerleştirdim. Binlerce yıl öncesine ait bir bilgiye ulaşmak üzere hissettim kendimi.
Makineden görüntüler yavaş yavaş gelmeye başladı. Önce bir resim koleksiyonu açıldı. Gözlerime inanamadım. Dünyanın eski halinden bir ipucuydu bu resimler. Altlarında da resimlerin kimlere ait olduğu yazıyordu. Goya, Van Gogh, Picasso, Frida, Hopper, Kandinsky, Michelangelo, Dali, Monet vs.
Ardındaki sayfa Yarım Kalan Öykü başlığını taşıyordu. Biraz okumaya çalıştım:
“Çıksam.
Denize varsam. Günler, geceler sonra. Kan ter içinde uyandığım gecelerin ardından çıplak ayaklarımı suya bıraksam. Bir başına doğurduğu güneşi kucaklarken gökyüzü.
Belki bir öykü bulurum yollarda. Kıyıda bir kadın oturmuş. Sabahın bu saatinde kumlara yalnızlığını taşımış. Denizin gidip gelen dalgalarına gözleri takılmış.
Biraz daha ileride ters çevrilmiş balıkçı tekneleri beyaz lekeler halinde kumsalda durmakta. Üzerinde turuncu bir kedi uyumuş kalmış. Yanında yaşlı bir adam tekneye yaslanmış. Yaklaşıyorum yanına.
Bir öykü anlatıyor.
Yürüyüp geçiyorum önünden yaşlı adamın. Öyküsünü anlatmaya devam ediyor.
Çıksam denize varırdım…”
Derken yazı pikseller halinde dökülüp yok oldu. Çip birden patladı. Geçmişe dair son ipucunu da yitirmiştim.
Çaresizce denizin azgın dalgalarına bakakaldım. Artık dalgalar yerinde duramıyor, dağlara doğru hışımla yoluna devam ediyordu. Elimdeki makineyi attım. Son kez dünyaya baktım.
Not: yazı çizi atölyesi öykülerinden.