Neron ve Diğerleri / P.
Yazan Kategori atölyedenAyşen Hemşire doktor odasına hızla daldı. İçerisi loş ve havasızdı.
− Hastane yıkılıyor hâlâ horluyorsun!
Ercüment gözlerini araladı. O ana kadar kuş tüyü bir yatakta yatıyormuşçasına rahattı. Kafasını kaldırırken kaburgalarında hissetti, eski püskü çekyatın sivrilmiş yaylarını. Ağır ağır doğruldu. Her tarafı tutulmuştu. Ağzı yapış yapış…
− Ne var? Ne oluyor?
Hemşire, kapı aralığından koridorda olup biteni seyrediyordu. Ters ters baktı doktora.
− 2. hasta koğuşunda kavga çıkmış yine. Ama bu sefer olay ciddi. Kendini Neron sanan Abdi Bey “Şehrimde itfaiye eri istemem!” diyerek Süslü İbrahim’e saldırmış. Nurdan Hanım araya girmeye çalışırken “Yangın var!” diye bağırınca, işe yeni başlayan hastabakıcı gerçekten yangın çıktı sanıp alarmı çalıştırmasın mı? Ben de tam yemekhaneye çıkıyordum. Sirenleri duyunca hemen yangın merdivenine koştuk. Çıkışa kadar inmeden olay anlaşıldı tabii, ama büyük bir panik yaşadık.
− Aman ben de bir şey oldu sandım Ayşen Abla. Sabaha kadar nöbetteydim zaten, ne diye uyandırıyorsun ki beni. Hep aynı terane, hep aynı…
− Başhekim seni sordu. “Nerede çömez doktor beyimiz? İstirahatteler mi acep?” dedi. Ben de çaktırmadan aradan sıyrılıp sana haber vereyim dedim. Git bir gözük adama.
− Anlaşıldı kaçış yok. Dur bir sigara içeyim de afyonum patlasın bari.
Bir sigara yaktı, camı açıp temiz havayla birlikte nikotini indirdi ciğerlerine. Gürültüler azalmış, neredeyse kesilmişti. Kendini çok bitkin hissediyordu. Uzmanlığını almasına daha iki yıl vardı, ama şimdiden bıkmıştı her şeyden. Babasının deyimiyle “kalp mütehassısı” olacağına “deli doktoru” olmuştu. Bok vardı! Sigarayı camdan fırlattı, yüzünü yıkadı, aynada şakaklarına düşen aklara takıldı gözü. O anda bir patlama sesi duyuldu. Bina sarsıldı, duvardaki ayna ortadan çatlamıştı. Hızla fırladı dışarı. Süslü İbrahim, bir elinde yangın söndürme tüpü diğer elinde Abdi Bey’in kesik başıyla dumanların arasından ona doğru koşuyordu.
Gaye’nin notu: yazı çizi atölyesi ürünlerinden.