Çocuklarla okuyabileceğimiz resimli öyküler 2
Yazan Kategori okuryatarÖnceki yazılarımda epey resimli kitaptan bahsetmiştim. Çocuklarla birlikte okuyabileceğimiz resimli öyküler önermeye devam ediyorum.
Gözde Aral Ocak’ın yazdığı, Paraşüt Kitap’ın yayımladığı eğlenceli bir çocuk kitabı. Ceyhun Şen’in pastel renklerle bezeli resimleri, beni hikâyenin geçtiği yağmur ormanına götürdü.
Kahramanımız Armin, minik armadillo olarak anılmaktan sıkılıyor. Boyundan büyük işler peşinde… Karşısına çıkan Pohpoh kuşunun övgüleri ona istediğini verebilecek mi? Büyümek, kocaman olmak iyi bir şey mi?
Gelelim
Kitap böyle sorular sordurdu bana. Pohpoh kuşuna çok güldüm. Kitabın en neşeli karakteri bence. Var mı çevrenizde övgüleriyle sizi şişiren biri? Şiştikçe patlayacak gibi hissettiğiniz oldu mu acaba?
Her yaştan çocuğa öneririm bu sıcak, neşeyle saran kitabı.
Günışığı Kitaplığınca yayımlanan bu harika resimli kitabı Rocio Bonilla yazmış ve çizmiş. Daha önce Öpücük Ne Renktir? adlı kitabını eğlenerek okumuştum. Bu yeni kitaba da bayıldım.
Kahramanımız Lucas uçmak için doğduğuna inanıyor. Ah keşke kanatları olsa… Taktığı kanatlar hiç işe yaramıyor! Acaba başka bir yol var mı?
Doğum gününde kitap okumayı keşfeden bu çocuğun başına neler neler gelecek. Kitaplarla varolmanın inanılmaz mucizeleri kapıda!
Benim gibi uçmayı hayal etmekten vazgeçmeyen, kitapları su gibi seven, yaşından başından utanmayan her yaştaki çocuk için bu neşeli macera.
Anna Llenas’ın kitaplarını heyecanla takip ediyorum. “Boşluk” ve “Bir Kedi Olsaydım”dan sonra “Renk Canavarı” yayımlandı.
Öncekiler gibi rengarenk ve farklı bir teknikle resimlenmiş kitap. Anna Llenas, kesip boyadığı kartonlarla bambaşka bir dünya yaratıyor.
Renk Canavarı’nın kafası, daha doğrusu renkleri karman çorman olmuş. Duygularının hepsi birbirine karışmış. Mutluluk, hüzün, öfke, korku, huzur…
Kahramanımız renklerini bulup ayırabilecek mi? Duygularını düzenleyebilecek mi?
Her yaştan kalbi sevgiyle dolduracak müthiş bir kitap!
Doğada kaybolmuş bir kitabın öyküsü. Zürafa, gergedan, baykuş ve kaplumbağa onun yemek değil kitap olduğunu keşfediyor.
Kitabın içinde kitap var. Kaplumbağa buldukları kitabı okuyunca bulut olmak isteyen pamuk şekerinin macerasının da tadına varıyoruz.
Çocukların kitabı benimsemesine yol açan neşeli bir öykü. Hatta öykü içinde öykü. Rengârenk resimleriyle okuru kendine çekiyor.
“Ay’a Tırmanan Çocuk” ve “Piranalarla Yüzen Çocuk” adlı romanlarını severek okuduğum David Almond’un “Küçük Koşucular” adlı resimli öykü kitabı, yine Günışığı Kitaplığınca dilimize kazandırıldı.
Arkadaşıyla sahilde koşmak isteyen Liam, annesinin ısrarıyla yaşlı komşuları Harry’yi ziyarete gitmek zorunda kalıyor. Meğer Harry de Büyük Kuzey Gençler Koşusu’na katılmış, üstelik Liam gibi on bir yaşındayken. Şimdinin heyecanıyla geçmişin coşkusu birleşince ortaya şahane bir öykü çıkıyor.
Metin, Mine Kazmacıoğlu’nun duru çevirisi sayesinde akıp gidiyor.
Umut su kadar ihtiyaç duyduğum, eşsiz bir şey. Bazen benden uzaklaşmaya başlıyor, işte böyle kitaplar onunla yeniden kucaklaşmamı sağlıyor.
İlkokul çocuklarına önerilse de hepimizin sık sık okumasında yarar var bu resimli öyküyü. Umudu, hayal kurmanın gücünü, arkadaşlığın neşesini, var olmanın muhteşemliğini hatırlamak ve yeğenimin mutluluk tanımına göre “sevgiyle dolmak” için.
Not: 27 Mart 2020’de Edebiyat Haber’de yayımlandı.