Eyl 02

Kara İstanbul, benim gibi polisiyeyaşarlar (uyduruverdim, kahramanla özdeşleşen deli manasında) için biçilmiş kaftan. On altı
yazardan, İstanbul’un değişik yerlerinde geçen on altı öykü. Tanıdık yazarlara da rastladım, yeni yazarlar da keşfettim. Kitabı bitirmiş değilim, bitmesin diye dolmuşta birer birer okuyorum öyküleri, hatta bazen yarımşar.

Bu kadar birbirine benzemeyen katili bir arada bulmanız zor. Her öyküde hayrete düşüyorum, ilk kez polisiye okuyan bir çömezim sanki. Devamı

Ağu 26

Dedem Bir Kiraz Ağacı… Kitabın tanıtım bültenini gördüğümde bu isim beni çok etkiledi. Bir sürü şeyi birden düşündüm, hissettim. Kitabın elime gelmesini sabırsızlıkla bekledim. Okurken sakinleştiğimi ve kafamdaki karmaşanın çözülmeye başladığını fark ettim. Bana iyi geldi Tonino, dedesi, kiraz ağacı Felice, kazlar, annesi, anneannesi…

Benim hiç dedem olmadı. İki dedem de ben doğduğumda dünyada değildi. Onlar, benim için bana anlatılan “an”lardan ibaretti. İnsanın gerçek bir dedesi olmasının güzelliğini ve onunla vakit geçirmenin başkalığını Tonino’dan dinledim.

Devamı

Ağu 15

Sabah işe gidiyorum, henüz burada değilim. Gecenin rüyalı karanlığında yüzüyorum. Birileri hep yürüyor, koşuyor. Hüzünlü, şaşkın, bezgin ya da enerjik. Birinin peşine takılıp başının üstündeki balonu takip edebilsem. Yanındakiyle konuşurken, dinliyormuş gibi yaparken sorguladıklarını görebilsem. Kendi filmimi çeksem, her karede başka bir görüntünün peşine takılabilsem. Başka bir hayatın izini sürebilsem.

Bazen de kendimin peşinden giderim, yüklediğim anlamlara yeni anlamlar yüklerim. İnsanlara hikâyeler yazarım anlık, kendime hikâyeler yazarım. Devamı

yazı çizi