Sabah / Duygu Özçelik
Yazan Kategori atölyedenGünün en çok bu saatlerini seviyorum. Çünkü bu saatlerde sen, beni bekliyorsun. Penceredeki çiçekleri suluyorsun beklerken. “Gece büyümüşler.” diyorsun içinden. Kafesteki deli kuşla sohbet ediyorsun gözlerini sokaktan ayırmadan, belki geçerim diye. Sizin sokaktan geçiyorsam vaktim yok demektir. Bakışıyoruz sadece. Ama ne bakışma. Gözlerinin içi gülüyor beni görünce, sokağın sonuna kadar ağzım kulaklarımda yürüyorum. Yok uğramıyorsam semtine, işe biraz geç gideceğim pastaneye gel demektir. Bunu anlayınca odana koşuyorsun hemen. Aynaya bakıyorsun şöyle bir. Sonra annenin mutfakta olmasından istifade edip fırlıyorsun dışarı. “Simit almaya gidiyorum anne.” diye sesleniyorsun sadece.
Günün en çok bu saatlerini seviyorum. Çünkü bu saatlerde sen bana geliyorsun. Bulutların üzerinde yürür gibi sevinçle adım adım bana yürüyorsun. Çapakları hâlâ gözünde okula giden çocuklarla, sümükleri dünden kurumuş dilenci çocuklarla, kara kuru boyacı çocuklarla karşılaşıyorsun, her birine ayrı ayrı üzülüyorsun. Herkes bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Senin derdin günün benim. Pastaneye yaklaştıkça kalbin küt küt atıyor, yanakların kızarıyor. Ben de senden farklı değilim. Mehmet amca heyecanımdan anlıyor senin geleceğini. Kaseti hazır ediyor. Sen gelince hemen çalacak şarkımızı. “Simidin soğuyacak tazeleyeyim mi?” diye takılmadan edemiyor. Benim gözüm kulağım kapıda.
Derken sen giriyorsun içeri, Mehmet amca basıyor tuşa, uzun ve sevimli bir girişten sonra başlıyor şarkı:
“Ya Rabbim sen büyüksün,
Ya Rabbim sen görürsün,
Durdur geçen zamanı
Kulların gülsün.”
“Amin.” diyorum içimden, Orhan Baba’ya tüm içtenliğimle katılarak. Sen o sırada simit alıyorsun. Sonra yanıma geliyorsun etraftan biraz çekinerek. Gülümsüyorsun gözlerin gözlerimde. Havadan sudan konuşuyoruz öyle. Çoğu zaman bakışıyoruz sadece. Şarkı çabuk bitiyor. “Annem merak eder.” deyip kalkıyorsun. Ben de arkandan çıkıyorum hemen. Ters istikametlere yürüyoruz. Ben her adımımda sana biraz daha yaklaştığımı hissediyorum.
Günün en çok bu saatlerini seviyorum. Çünkü seni sadece bu saatlerde görüyorum. İşe giderken şarkımızı söylüyorum hep. Sonunu biraz değiştiriyorum. “Sevenler pastanede buluşunca, yaşamak ne güzel.”
Gaye’nin notu: yazı çizi atölyesi ürünlerinden.