Ağu 15

Sabah işe gidiyorum, henüz burada değilim. Gecenin rüyalı karanlığında yüzüyorum. Birileri hep yürüyor, koşuyor. Hüzünlü, şaşkın, bezgin ya da enerjik. Birinin peşine takılıp başının üstündeki balonu takip edebilsem. Yanındakiyle konuşurken, dinliyormuş gibi yaparken sorguladıklarını görebilsem. Kendi filmimi çeksem, her karede başka bir görüntünün peşine takılabilsem. Başka bir hayatın izini sürebilsem.

Bazen de kendimin peşinden giderim, yüklediğim anlamlara yeni anlamlar yüklerim. İnsanlara hikâyeler yazarım anlık, kendime hikâyeler yazarım. Devamı

Ağu 10

Remzi Ünal

Yazan Editör Kategori okuryatar

“Ah! Ne kadar bedbahtım, bilemezsiniz…” Hülya Koçyiğit edasıyla elim alnımda, perişanım. Remzi Ünal, neredeyse bir yıldır twitter’da ve benim haberim yok! Kınayın beni, kınayın, herkes kınasın! Ben kendimi duvardan duvara vurdum zaten.

Acımı çektikten sonra teselli aramaya başladım, her insan evladı gibi. Geç de olsa keşfettim, hem böylece toptan okuyabiliyorum. Gün gün beklemiyorum… Mevzuya gel, diyorsun, merak ettin tabii. Devamı

Ağu 05

Hüzün

Yazan Editör Kategori her şey

Mutluyken edebiyat yapılamıyor. Nedense bu hüzün duygusu kelimelere biçim veriyor. Kelimeler sevdikleri hâle gelmek için hüznü bekliyor. Hüzün hep saklı yerinde duruyor aslında.

Mutluluk anları, sevinçler, sadece perde çekiyor o odaya. O pencereye. O perde hep rüzgâr alıyor. Rüzgârla açılacakmış gibi oluyor, küçücük bir anda. Ufacık bir bakışta. Hemen havalanıveriyor perde ve işte açılıyor yine. Devamı

yazı çizi