Şu bahar rüzgârı nasıl estiyse üstüme üstüme… Sabahın köründe uyanmalar, şiirlere sarılmalar…
“Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada âşık oldum; Devamı
Şu bahar rüzgârı nasıl estiyse üstüme üstüme… Sabahın köründe uyanmalar, şiirlere sarılmalar…
“Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada âşık oldum; Devamı
Bir fotoğraf stüdyosundaydık. Annem ve arkadaşları biraz ileride sohbet ediyorlardı. O ise kaz ayaklarının ayrı bir güzellik kattığı gözleriyle bana doğru yol alıyordu. Sessizce. Anneme yakalanma korkusuyla kaçamak bakışlarla ona bakıyor, kulaklarıma kadar yanıp tutuştuğumu hissediyordum. İlk kez bana bu kadar derin, bu kadar çapkınca baktığını fark ediyordum. Yoksa? İçim titriyordu. Hafifçe başını eğip bana gülümsediğinde kafamı meşgul eden sorular, kilit altında tuttuğum yerden çıkıp beni sorguya çekiyorlardı. Hem de onun bal rengi gözlerinin ışığı altında. Olabilir miydi? Devamı
Hastane koridorları sabahın bu saatinde boş. Bekleme salonuna doğru ilerliyoruz. Bir kat aşağıya indik, işte bekleme salonu. Genç bir kızla elini tutan esmer bir oğlan var. Yaşlı bir amca gazete okuyor. Kucağında bir oğlan çocuğu, uyuyan, kilolu bir kadın. Çocuk 5-6 yaşlarında var, kadın mutsuz görünüyor. Amca ifadesiz. Genç kız ve oğlansa birbirlerini öpüyor, konuşuyorlar. Televizyon ekranlarında hasta isimleri ve ilgili bölüm adları yazıyor, kardiyoloji, kadın doğum, genel cerrahi. Bu bekleme işinin kötü yanı, nasıl da korkuyorum zaten. Doktorun bize söylediği saatin üzerinden bir saat geçti. Devamı