Oca 19

“İçimin sesi tik taklara bölünür bazen, bir tik hüzün, bir tak sevinç. Bir tik korku, bir tak umut. Görmezden gelinen saatlerde hayat akıp giderken, bu tik taklar içimi sessizce bir kum saati gibi doldurur. Hiç durmadan bir aşağı bir yukarı akan… Kumlar aşağıya süzülürken içimin bir yanını ferahlık kaplar, diğer tarafa süzülürken yine dolarım.  O kum saatine bakar ağlarım…  Bilirim hayatın büyüsünü, dokunduğunda meyve açacağını. Lakin ben de böyleyim işte… Bir kum saati… Tik, tak…”

Devamı
yazı çizi