Şub 25

Küçük notlar, kocaman öykülere dönüşebilir. Kısacık öykülere de… Kendine yazdığın günceye düşebilir. Olduğu yerde kalabilir.

Birden beliren o sözcüğü, cümleyi, konuyu, benzetmeyi, imgeyi unutmamak için hemen yazmakta yarar var.  Sonra “Ne güzel bulmuştum, neydi, neydi…” ya da “İlham gelmişti kaçtı” dememek için.

Yazmak için tek bir sözcük yetebilir. O kapıdan girip bambaşka yerlere çıkabilirsin. Devamı

Ağu 29

Yazmak, insanı kendiyle barıştıran, terapi yöntemi olarak da önerilen bir eylem. Her gün yazabilirsiniz. Arada bir ya da kırk yılda bir. Kişiye ve döneme göre değişir.

Yazmak, olumlu bir eylemken onu bir mecburiyet gibi görmemekte yarar var. Düzenli yazmak elbette harika. Ancak insan bazı dönemlerde yazamayabilir. Canı istemez, hevesi olmaz, yorgunluktan, sıkıntıdan yazamaz. Böyle zamanlarda “Yazamıyorum” diye üzülmektense bunun geçici bir süreç olduğunu kabul etmek kısır döngüyü engeller. “Yazmadığım için üzgünüm, bu yüzden yazamıyorum” döngüsünden bahsediyorum.

Keyifle ve hevesle yazacağınız günler çok olsun.

yazı çizi