“Yaşam sesi”ni arayan Zem
Yazan Kategori okuryatarBengisu Gençay’ın “Zem Sesini Arıyor” adlı romanını (Epsilon Yayınevi) her yaştan maceracının okumasını çok isterim.
“Uçan Balina Görme Rehberi 1” alt başlığını taşıyan kitap şöyle başlıyor:
Uçan Balina Nasıl Görülür?
Herkes başını gökyüzüne kaldırsın ve bulutlara baksın! Eğer yeterince sabırlı olursanız, orada yüzen koca bir balinayla karşılaşabilirsiniz. Dahası, bu balina size doğru usulca yaklaşıp evinizin yakınlarına inebilir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız derin bir nefes alın ve çok şanslı olduğunuza inanın.
Mekân Bussola Gezegeni. Burada yaşayan çocuklar seslerinin tonuna göre (ince, orta, kalın sesli) ayrılıyor ve tüm yaşamları buna göre şekilleniyor.
Ağızları sol göğüslerinin, yani kalplerinin tam üstünde! Gülümsediklerini eflatun renklerinin değişmesinden anlayabilirsiniz. (…) “Yaşam noktası” adı verilen ve hoparlöre benzeyen bu yuvarlak ağızdan çıkan sese ise “yaşam sesi” denirdi.
Fikir müthiş! Anlatımın duruluğu da cabası. Rıfat Batur’un şahane resimleriyle birbirinden ilginç kahramanlar, yerler ve eşyalar canlanıyor.
Herkesin bir yaşam sesi varken Zem sessiz doğuyor. Acaba sesini ararken kimlerle, nelerle karşılaşacak? Anlatmayacağım elbette.
Çok uzun yıllar boyunca kilit altında kalan hikâyeler, ışık görmedikçe ve anlatılmadıkça birikirlerdi. Farklı kulaklar onları duymadıkça umutlarını giderek kaybeder ve hareketsizleşirlerdi.(s. 61)
Bakalım Zem hikâyeleri harekete geçirebilecek mi? Özgün fikirlerle bezeli romanın her satırını sevdim. Heyecanım ve merakım hiç kaybolmadı. Zem ve arkadaşlarını tanımak, onlarla birlikte gizemli gezegende yol almak yaşamımı zenginleştirdi.
Bengisu Gençay, romanı Güney Amerika’daki bir buçuk yıllık gezisi sırasında yazmış. Kitap Amazon Ormanları’nda, Kutsal Vadi’nin koynunda ve Uruguay’ın uçsuz bucaksız düzlüklerinde tamamlanmış.
Hayal gücünüz uzayın sonsuzluğuna uzanacak ve hep orada kalmak isteyeceksiniz.
Kitap bittiğinde hüzünlendim. Neyse ki macera devam edecek. İkinci kitabı merakla bekliyorum. Keşke hemen çıksa!
Not: 21 Mayıs 2020’de Edebiyat Haber’de yayımlandı.