Eki 16

Çekçeksiz aşk | Özgür Yıldırım

Yazan Editör Kategori atölyeden

cekceksiz-ask− Yine tam zamanında geldin. Otursana. Aslı böyledir işte. İki senedir arkadaşız, hiçbir buluşmasına geç kaldığını görmedim.

Kaldım oysa. Gecikmişliğimle baş başa.

“Ben de bir erkeğin önünde durmuş, ondan beni sevmesini isteyen sıradan bir kızım.” diyor ya Notting Hill’de, Anna sevdiği adama. Öyle sıradandım işte âşıkken sana.  Romantik komedilerden sıkılırdın. Sonunu bildiğim bir filmi neden tekrar tekrar heyecanla izlediğime şaşırırdın. Ben filme gülerken, sen bana gülerdin ya. Dün yine en sevdiğim sahnede durdurdum filmi, rastgele seçecektim oysa. Donmuş karenin en acıklı bakışında tanıyınca kendimi, gözlerimi kapattım.

Bir ritmi vardır romantik komedilerin. Erkeğin ya da kadının, hedefine ulaşana kadar başından bir sürü talihsiz serüven geçer. Filmin sonunu tahmin etmek zor olmaz. Kalanın aceleyle bindiği o taksinin, gidenin uçağına yetişeceğini bilirsin. Bazen ise uçağın havalanışını izlersin üzüntüyle. İçindeki umudu korurken, kulağın arkadan gelen çekçekli valizin sesini arar. Tekerleklerin sesini duyduğunda başrolü çalarsın oyuncudan, ilk sen gülümsersin. Aslında, bazen geciktikçe yetişirsin.

Dünya haritasının bilmem hangi köşesine uçtuğunda, bırak taksiye binip havaalanına gitmeyi, günlerce yatağımdan kalkmadım bile. Söylemek isteyip söyleyemediklerim uçuk olmuşken ağzımda, cevap ihtimallerini sürdüm krem niyetine. Uçmadı, seni özledikçe dağıldı yüreğime. O taksiye binseydim, yetişir miydin bana diye düşünerek seneler geçirdim. Bekledim, çekçekli valizin sesi gelmedi arkamdan. Bu defa gülümsemedim.

− Aslı, sen ne yiyorsun? Aslı?

− Efendim?

− Dalmışsın. Nerelere gittin?

Gitmedim. Yine tam zamanında geldim.

Gaye’nin notu: yazı çizi atölyesi ürünlerinden.

Yorumlar akışı .

yazı çizi  
Facebook Twitter More...