Huzurumun Bekçileri… / Zeynep Kılıç
Yazan Kategori atölyedenYemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem, ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı, demiş Cemal Süreya.
Huzurun bekçileriydi kapıdakiler. Getirdikleri haberin elçisiydim ben de. Güneş yeryüzünü anlatırken gelenlere gülümsüyordum. Kapıyı araladım; beklediklerim, davetin en güzel vakti ile dayanmışlardı kapıma.
En telaşlı günümdeydim. Son kontrolleri yaptım. Masada bir kuş sütü eksikti. O bile olmalıydı aslında.
Gelenler, geçmişin tozlu anılarından haber getirmişlerdi bana. Tamam, dedim. Kapıyı ardına kadar araladım. Pek de eksilmemiş gülümsemeler vardı karşımda. Zamanın dokunmaya korktuğu dostlarım. Sabahın ilk ışığına yetişmişlerdi. Aynen söz verildiği gibi. Yıllar sonra tek bir masada, güzel bir kahvaltı için dostlarımla bir aradaydım. Huzurumun bekçileriydi onlar. Zamanın bile dokunmaya korktuğu dostlarım…
Gaye’nin notu: yazı çizi atölyesi ürünlerinden.