Mar 01

Gece saat tam dördü yirmi geçe korkunç bir baş ağrısı ile uyandı. Mutfakta lambayı dahi yakmadan, antreden gelen loş ışıkta dolabı açtı. Bir ağrı kesici içti. Isıtıcının düğmesine basıp mutfak masasına geçti. Üzerinde hâlâ dün akşamki kavganın yorgunluğunu taşıyordu. Başını ellerinin arasına alıp masaya eğildi. Saçlarını diplerinden tutup hafifçe çekti iki eliyle. Bu, hem ağrıya hem de ayılmasına yardımcı oluyordu. Dayak yemekten beter bir hâldeydi, tam da yılbaşı gecesi nasıl böyle bir kavgaya tutuşmuşlardı. Devamı

Şub 22

− Ne yaptınız evladım?

− …

− Yanlış Evren Tozu torbalarını almışsınız! Daha onların içine Ş’leri eklememiştim. A’yla K bir arada olsa da yetmez, biliyorsunuz. Kaç defa anlattım. Ş’siz tozları yiyen insanoğlu bir daha hayatı boyunca aşkı bulamaz. Hadi bari koşun da Ş torbalarını da gariplere saçıp gelin, öğleden sonra derse devam ederiz. Bazı Ş’ler yerini bulur, birileri Ş’siz kalmamış olur. Böylece belki “Aşka inanmıyorum” diyenlerin sayısı azalır, “Aşk vardır” diyenler artar. Devamı

Eki 03

Aşk son zamanlarda, her daim olduğundan daha mı fazla gündemde, yoksa bana mı öyle geliyor?

Önce ilahi aşk. Herkeste bir Mevlana sevgisi, “Şems neler yaşamış, neler!” hüznü. Kitaplar, yazılar, twitler, paylaşımlar… Acaba kaç kişi Mesnevi’yi okuyor? Yıllardır anlamaya, sindirmeye çalışıyor?

“Nerede o eski aşklar mirim?” Hülya’lı Türkan’lı Türk filmlerini seyredip seyredip ağlıyor kadınlar. Nerede o Ediz Hunlar, Ayhan Işıklar, Tarık Akanlar… Aah, ah! Devamı

yazı çizi