May 24

Yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem, ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı, demiş Cemal Süreya.

Huzurun bekçileriydi kapıdakiler. Getirdikleri haberin elçisiydim ben de. Güneş yeryüzünü anlatırken gelenlere gülümsüyordum. Kapıyı araladım; beklediklerim, davetin en güzel vakti ile dayanmışlardı kapıma.

En telaşlı günümdeydim. Son kontrolleri yaptım. Masada bir kuş sütü eksikti. O bile olmalıydı aslında. Devamı

May 22

− Neyse benim gitmem lazım.

− Tamam.

− Ha ama dur şeyi unuttum, yarın sabah bizim eski sınıf arkadaşlarıyla kahvaltı yapalım diyoruz. Ne dersin?

− Bilmem ki.

“Seni niye çağırdılar ki” dedi ev arkadaşım. “Bilmem, ben de çok uzak değildim onlara, yan sınıflarındaydım sonuçta” dedim ama benle ilgilenmiyor, bilgisayardan gözünü ayırmıyordu. Bir yandan da konuşmaya devam etti: Devamı

May 15

Sıcak bir sabahtı ve açık pencere bulmak kolaydı. Küçük bir tur sonrası güzel kokular tüten bir pencere buldum, içeri süzüldüm. Tam zamanında. Sofra bir alışveriş merkezini andırıyordu. Kalabalık bir aile olmalıydı. Devasa raflar, pastaneler, kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz koliler, paten kaymak için bir alan, dekoratif siyah ağaç küreler, renk renk sıvılar; ama en çok o tatlı kokulu sarı lezzet havuzu için gelmiştim. Küçük bir tur attım, hedefe kilitlenip inişe geçerken arka odalardaki sesler artmaya başladı. Lezzet dünyasının gardiyanları geliyordu. Devamı

yazı çizi