Oca 25

Elindeki tahtadan oyma küçük kuşu havuza daldırdı, daireler çizdi. Rengârenk parıldadılar. Su, ilahi güzelliğine minnettar gibiydi. Altın buklelerini atarak başını sola çevirdi. “N’olur bir şeyler yapsan?” Dakikalardır süren sessizliği böyle bozulmuştu. Mahzun, yalnız, görkemli sessizliği.

“Bu onlar için bir armağan değil, biliyorsun. Bizimki gibi bir hayata uygun ruhları yok.” Z’nin sesinde her zamanki haşmetinden eser yoktu. “Ölüm de hayat gibi huzur veriyor onlara.” Gözlerini devirdi çocuk.

Devamı
yazı çizi