Ara 25
“Sonsuz Bekleyiş”, Sasha Vinci

Evet, nerede kalmıştık? Ha, şu “öfkeli Tanrı”dan bahsediyordum sana. İnsanları oldukları yerde eriyen heykellere dönüştüren Tanrı’dan.

Buraya yeni gelmiş diyorlar. Herkes köşe bucak kaçıyor. Saklanabilirsen kem gözlerinden yaşadın demektir. Geçtiği hiçbir şehirde insan bırakmamış diyorlar.

Önce bir bulut şeklinde görünüyormuş. Tanrı görmeyenler “İşte ben de gördüm, ben de” diye sevinirken vücutları kaskatı kesilivermesin mi!

Bazen kargalar bile daha sevimli görünür ya en renkli kuşlardan, ya da zifiri bulutlar güneşin yakıcılığından daha neşelidir. İşte hayatta kalanlara da dünya böyle görünmeye başlamış.

**

Devamı
Ara 18

Pembe pamuk şekere benzeyen saçlarını sıvazladı.

“Çok havalısın şekerim” dedi tasarımcı.  Şimdilik saçlarını, gözlerini ve çenesini değiştirebilmişti.

“Bir dahaki sefere yüzünü komple değiştirelim şekerim. Merak etme, yıl sonuna kadar kampanyamız devam edecek. Bir yüz alana bir yüz bedava!”

Yumuşak çenesine dokundu. İkram edilen çayı yudumladı.

Devamı
Ara 06

Çıkış yoktu.

Hasmım karşıda beni bekliyordu. Elinde kızılcık sopası, ağzında çiğnediği sakızıyla gözlerini kısarak bana baktı. Gel, der gibi bir hareket yaptı eliyle.

Ona yaklaşıp duruyordum. Çünkü tek çıkış hasmımın olduğu taraftaydı.

Yanımda bir kadın belirdi. Sırtı kamburlaşmıştı, eşarbını boynunun altından bağlamış, bir elinde çekiştirdiği pazar arabasıyla bir yerlere gitmeye çalışıyordu.

Bana başka bir çıkış gösterir misiniz, dedim.

Beni duymamış gibiydi. Gözlerini hafifçe kaldırdı. Aranır gibi yaptı. Fakat aradığını bulamamıştı. Tekrar aşağı düşürdü gözlerini.

Devamı
yazı çizi