May 09

Mutfakta nikelajlı yuvarlak taburede oturmuş Ulaş’ı ve üstesinden gelmesi gereken bulaşıkları  seyrediyordu. Kahkahasını “Bir siktir git şurdan” diyen Ulaş’ın yüzüne bakarak daha da yükseltiyordu. Kucağındaki plastik salata kâsesinden aldığı, küçük, yuvarlak taneli üzümünü emerken eline gelen salkımın pörsümüş tanelerini de Ulaş’a atıyordu. Elbette isabet ettiremiyordu. Olsun, vakit geçiyordu işte. Düşünmeyi gerektirmeksizin bildiği bir şey vardı: Hayatındaki her şey gibi bu da rötarlıydı. Ya zamanın gerisinde ya da ilerisinde. Yanlış yaptığı her ne ise sorgulamıyor, değiştirmek için bir çaba da sarf etmiyordu. Böyle iyiydi. Devamı

Tem 15

Su Kitabı

Yazan Editör Kategori okuryatar

SU… Manayı “bir”leştiren su… Öz olan, söz olan, “bir”… Öz şifacıdır, şifadır, ozandır, bilge ve masalcıdır. Öz olmayandır, bilmeyendir.

Bunları unutan benliğimiz için bir hatırlama kapısı SU. Evrenin bize sunduğu ipuçlarından biri, tutunup özümüze kavuşmamızı sağlayacak bir ip daha. Buket, adında taşıdığı zenginliği sayfalara işlemiş. Gerçek ve mecazi anlamıyla işlemiş.

SU kitap değil, gönül defteri. Gönül sözleriyle bezemiş Buket onu. Akıveren sözlerle sonsuzluktan sonsuzluğa yolculuk…

Yüreği attıran, burkan, kanatan, serinleten, huzurla dolduran, hüzünle bezeyen, umutla yakan…

yazı çizi