Tem 29

Cumhuriyet Kitap’ta en sevdiğim sayfa Feklavye. Semih Poroy, yazmayı, yazarlığı, kitabı çizerek anlatıyor. Bu kez, yazar olmak isteyen birinin bir “üstada” danışma anını çizmiş. Üstat, her gün en az iki sayfa yazması gerektiğini söyleyince rahatlıyor yazar adayı: “En az iki bin kitap okumam gerektiğini söyleyeceksiniz sanıyordum.” Üstadın cevabı: “Daha okumadın mı!?”

Devamı

Tem 27

Nazlı Eray’ın Ekmek Arası Rüya kitabındaki yazılarından birinde önerdiği, Truman Capote’nin Yaz Çılgınlığı romanını bitirdim az önce. Romanın sonunda, saklandığı yerden çıkıp elli yıl sonra –yazarının ölümünden on yıl sonra- yayımlanmasının ilginç öyküsü de var. Yazarın kendini tüketerek ölüme yolculuğu da anlatılıyor biraz. Romanda da izlerini bulduğum, hayallerin gerçeklerle uzlaşamaması, gerçeğe dönüşen hayalin sıradanlaşmaktan kurtulamayışı, kendi yaşamımda hissettiğim rutini anlatıyor bana.

Devamı

Tem 25

Sevin Okyay’ı büyüklüğünden tanırım. Film eleştirilerini keyifle okurum. Pek çok çocuk kitabını dilimize kazandırdığı için de takdir ederim.

İlk Romanım adlı kitabında çocuk Sevin’le tanıştım: “Dün iki haneli ilk yaşıma girdim; yani 10. Çok güzel bir defterim var. Hatıra defteri gibi değil, biraz daha değişik, kilidi yok ama kalın. Üstü ekoseli. Daha önce hiç ekoseli defterim olmamıştı. Babam dışarıdan getirdi. Hediye”.

Sevin, annesi kadar büyük olmasa da, yaşı onun gibi iki haneli olduğu için büyüdüğüne karar veriyor. Bu “özel” deftere ilk romanını yazıyor. İlk üç yaşını hatırlamasa da anlatacak yedi yılı var. Az zaman değil. Devamı

yazı çizi