Ağu 07

Aklımdan konular geçiyor, geçip gidiyor… Başlıklar da. Yazmanın ya da yazamamanın başka bir halindeyim. Bu yazma meselesi böyle, her an başka bir yüzünü gösterir. Bu yüzden bitmez üstüne söylenen sözler.

Yazma arzusu da yaza yaza bitmez. Ayçekirdeği gibi, ne kadar çitlersen çitle tatmin etmez.

İyi gelir yazmak. İçini dökmek sayfalara, boşaltmak ruhundaki “kutu”yu. Sözünün sonsuzluğu şaşırtır seni, kelimeler yetmez.

Kendine anlatırsın anca, okuyan anlamaz senin gibi, ulaşmaz ona bütün kelimeler, senin sözlüğündeki anlamları ve taşıdıkları duygularla birlikte.

Sen de ancak kendi sözlüğün kadar anlarsın okuduklarını. Bu yüzden doğrudur, kimsenin kimseyi tam olarak anlamadığı.

Tem 27

Çocukken leylek görmek coştururdu bizi, ne yolculuklar hayal ederdik… Heyecanlı bir genç olan Ayça, Leylek Havada’da hayallerini ve yaşadıklarını anlatıyor.

Kitabın üç bölümünde, üç dönemini anlatıyor Ayça: aşk, yatılı okul ve yolculuk. Hepsi de derin mevzular… Üstelik çok da eğlenceli.

İlk bölümde Ayça’yla birlikte attı kalbim, heyecandan öldük Ege’yi görünce! Ah aşk…

Sonra yatılı okulu kazandık, zor geldi ama mücadeleyi bırakmadık. Devamı

May 16

Yazma Zamanı

Yazan Editör Kategori her şey

Oh be! Sonunda duraklama bitti ve yazma zamanı geldi. İçime akıttığım sözcükler, dışarı çıkabilecekler artık. Özgür sözcükler, yeni hikâyeler, “an”lar, “an”lar…

Belli ki biriktirmek gerekiyor bazen ya da sadece durup düşünmek… Açılmıyor kalemin ucu bir türlü.

Başladığımı kabullenme yazısı bu. Başlayamayanlara ilham olsun.

yazı çizi