Şub 04

Ah şu insanlar, h harfimi yuttular. “Naif” deyip duruyorlar. Kelimenin tam anlamıyla “acemice yapılan” bir davranış; “saf, deneyimsiz” insanlara özgü. Bir kere naif Fransızcadan geliyor, benim kökenimse Arapça. Ayrı dillerin kelimeleriyiz vesselam.

Beni yaralıyor bu h’sizlik. “İnce, duygulu, hassas” tabiatıma iyi gelmiyor. Bin yıllık deneyim bir anda yok olur mu?

Ey konuşanlar! Beni incitmeyin, h’mi unutmayın. Biraz nahif olun…

Ağu 07

Aklımdan konular geçiyor, geçip gidiyor… Başlıklar da. Yazmanın ya da yazamamanın başka bir halindeyim. Bu yazma meselesi böyle, her an başka bir yüzünü gösterir. Bu yüzden bitmez üstüne söylenen sözler.

Yazma arzusu da yaza yaza bitmez. Ayçekirdeği gibi, ne kadar çitlersen çitle tatmin etmez.

İyi gelir yazmak. İçini dökmek sayfalara, boşaltmak ruhundaki “kutu”yu. Sözünün sonsuzluğu şaşırtır seni, kelimeler yetmez.

Kendine anlatırsın anca, okuyan anlamaz senin gibi, ulaşmaz ona bütün kelimeler, senin sözlüğündeki anlamları ve taşıdıkları duygularla birlikte.

Sen de ancak kendi sözlüğün kadar anlarsın okuduklarını. Bu yüzden doğrudur, kimsenin kimseyi tam olarak anlamadığı.

Eki 04

Mana

Yazan Editör Kategori yazma ipuçları

Eyvallah!” demiştim. Pek çok anlamı barındıran sözcüklerdendi. Bu kez “mana” diyorum. Anlam mı mana mı derseniz “Aynı ama başka” derim. Mananın söylenişinde bile farklı bir “mana” var, sondaki –a’nın incelişi katıyor belki de bu derinliği…

Mananın da eyvallah gibi “sufice” bir yanı var. “Mana âlemi” deyince engin bir inanç, huzur evreni canlanıyor gönlümüzde. Anlamın derin olanı mı desek ona, ne desek?

Gönül gibi zengin, gönülle bütünleşen bir ifade mana. Tek bir sözcükten ziyade ifade demeyi hak ediyor. Devamı

yazı çizi