May 05

Uyku | C.

Yazan Editör Kategori atölyeden

Ayın parlak ışığı bir hayalet gibi pencereden içeri süzüldü, kederli bir loşluk içeri yayıldı. Odanın bir köşesinde geceden açık kalmış televizyonun parlaklığı içeri sevimsiz bir grilik yayıyordu. Pencereleri kapalı evde perdeler bir matem havasında asılıydılar. Açık kalan kapıdan karşıdaki odada Sezai Bey’in yatağında uyuduğu görülüyordu. Devamı

May 04

Yağmur yağıyordu, sırılsıklam açtım. Evlerin ışıkları yanıyor, bacalarından kesif duman çıkıyordu. Sokağa burnunu uzatan, dünya yerinde duruyor mu diye merak eden bir Allah’ın kulu yoktu. İnsanlar koltuklarına mıhlanmıştı.

Kapı önlerine bırakılmış torbaları koklayarak ilerliyordum sokakta. İyi insanlar bırakmıştı bu torbaları, içlerinde yağlı ve baharatlı yemek artıkları, tavuk kemikleri ve kürdanlar, küf ve deterjan kokusu; sırtı pek mahalle sakininin aklının ucundan bile geçmeyecek tuzaklar… Devamı

May 03

“Sevgili çocuğum, elinde tuttuğun mektup inanması güç ama gelecekteki senden yine sana yazılmış bir mektuptur. Hayır, bu bir eşek şakası değil, hayır, bu yanlışlıkla birinin cebinden düşmüş ve şans eseri senin bulduğun bir mektup da değil. Görüyorsun ya, mektubu eline alır almaz aklından geçenleri tahmin etmekte ne kadar mahirim, umarım çekincelerin yerini itimada bırakıyordur yavaş yavaş, çünkü otobüse bindiğinden beri inmen gereken durağa yaklaşıyorsun. Devamı

yazı çizi