ErtG4tRlazazMr987V1830i

Popular Posts

“Kim Bu Konuşan?” yeniden

“Kim Bu Konuşan?” yeniden

İlk kitabım “Kim Bu Konuşan?” yeni kapağıyla Bilgi Yayınevi tarafından yayımlandı. Tanıtım bülteninden: Okuduğunuz kitaptaki kahramanlarla konuşursanız ne olur? Zeynep, çocuk kitapları yazan dayısının kitap kahramanlarıyla konuştuğunda onların yazılanlardan çok farklı yönlerini keşfedecektir. Peki, bunu sevgili dayısına anlatmanın bir yolu var mıdır ki? Yazarların bakış açılarını sorgulamaya dönük oyunlu kurgusuyla denizlerin, dinozorların, ejderjhaların dünyasında şaşırtıcı … Devamı

Popular Posts

Öykü Kahramanları Ülkesi’nde

Öykü Kahramanları Ülkesi’nde

İkinci kitabım “Öykü Kahramanları Ülkesi’nde” yayımlandı. Epeydir bekliyordum, elime alınca heyecanla doldum. Yeğenimle birlikte neşeyle okuduk. En önemlisi onun sevmesi! Gergedan Yayınlarının şahane ekibi sağ olsun. Editörüm Şehnaz Helvacılar, yayınevi kurucusu Şehnur Helvacılar, tasarım desteği veren Mediacholic var olun. Çizerim Özlem Arslanoğlu Sağol, hayalimin ötesine geçti rengârenk resimleriyle. Sağ olsun. Beni güçlendiren, hayal gücümün sınırlarını … Devamı

Kas 26

KisaPantolonl Cetesi kpk ozlZoran Drvenkar, Yerde Ağır Gökte Hafif adlı kitabıyla ilgimi çekmişti. Yine Günışığı Kitaplığı’ndan çıkan Kısa Pantolonlular Çetesi elime geçince çok heyecanlandım. Okudukça heyecanım büyüdü.

Kanada’nın küçük bir kasabasında yaşayan dört kahramanımız, sözü birbirlerinden alarak olayları anlatıyor. Böylece hepsinin olaylara bakış açısını ve birbirlerini nasıl gördüklerini anlıyoruz. Her bölümde, gelişmeleri yeni bir sesten dinlemek harika.

Rudolpho, Ada, Sırıtık ve Beton, çetenin ismini nasıl aldığını, birbirinden komik öykülerle anlatıyorlar. Devamı

Kas 12

Shopping basket filled with fresh fruit and vegetables− Bu kasa açık mı?

− Evet, buyurun yardımcı olayım.

Sepet ağzına kadar doluydu. Severdi böyle sepetleri, belki boş kalmaktan hoşlanmadığı için, belki de satın alınanlar kasaya okutulurken çıkan sesi sevdiğinden. Çoğu insan rahatsız olurdu bu sesten, ama o bayılırdı, müzik gibi gelirdi. Bir de fal bakardı kendi kendine, böyle tıka basa dolu sepetlerde. Kasa falı, kendi bulduğu ve adını uydurduğu bir oyundu onun için. Devamı

Kas 07

siseÇıkmadan önce baktığımda saat üçü geçiyordu. “Sabahın okunmasına var daha” diye geçirdim içimden. Dut gibiydim. Yolda içerim diye zuladan yürüttüğüm şişe de kabanımın içinde. Ama cila atmak şurada dursun, eli cepten çıkarmaya büzük ister. Hava buz… Köpekler bile fertiği çekmiş. Bir kenara ilişip nefeslenmek geçti içimden. Nefes bahane tabii. Sızasım var. Adamın yürürken gözü mü kapanır? İskelede içerim artık. Balıkçılar yakmıştır sobayı. Devamı

yazı çizi