Şub 15

Küçücük minicik Zeyno’suydu onun.

Daha 18’indeydi.

Onlarınki eski, çok eski hikâyeydi.

Top oynayarak büyümüşler,

Bisiklete binerek âşık olmuşlardı.

Herkes bunu bilirdi.

Ali’yle Zeynep’ti onlar.

Zeynep’le Ali… Devamı

Şub 14

Sabahın ilk ışıkları gökyüzüne yeni umutlar dağıtana kadar içti. Müdavimi olduğu meyhaneden yalpalayarak çıktı. Meyhaneci Agop geçmiş yılların hatırına onu beklemiş, dinlemişti. Sessiz çığlıklarından yine hiçbir şey anlamamıştı. Arkasından bağırdı. “Remzi kardeş, bir taksi tut, bu hâlinle tomofil kullanmayasin, bak doğri olmasss.” Elini güçlükle onaylar gibi salladı, köşeyi döndü; düştü. Başı sonsuz bir vida… Birden midesi bulandı, doğruldu; kustu. Kusmuk kokusu genzini yakmış, söyleniyordu annesi… “Geberesice, seni doğuracağıma taş doğursaymışım. 13 yıllık kocam bana bu eziyeti çektirmedi. Şu hâle bak, her yer kusmuk içinde…” Kocası babalıktı. Devamı

Oca 31

Karartılmış sahneye bakan yüzlerce seyirci nefesini tutmuş bekliyordu. Sahneden gelen seslerden yorum yapmaya çalışan kalabalık, küçük haylaz bir veledin sesi ile irkildi. “Anne çiş…” Birden projektör, kırmızı pelerinli, siyah çizmeli ve sarı daracık taytının içinde Herkül misali donmuş bir maskeli adamı aydınlattı. Tam karşısında bir sehpanın üzerinde birbirine sırt vermiş iki Sibirya aslanı,  maskeli adamın elinde havayı ikiye bölen acımasız kamçının sesine kükredi. Maskeli adam kamçısını olanca gücüyle şaklattı ve bağırdı. Devamı

yazı çizi