Pilatese çok güler, yapanlarla dalga geçerdim. Her lafım başımda patladığı gibi pilates de gelip beni buldu. Birkaç aydır yuvarlanıyoruz kendisiyle. İyi ki geldi başıma. Kardeşimin zoruyla denedim ve anladım ki bütün sporların kavşağıymış. Her derde deva, insanı yenileyen… Ne stres kalıyor bünyede ne ağrı sızı ne de yorgunluk. 45 dakika bittiğinde Nirvana’ya ermiş kadar oluyoruz.

Laydies Slim&Fit‘teki Aynur Hocam sıralamış düzenli yapılan pilatesin faydalarını:

– Bel ve boyun ağrılarını azaltır.
– Kalp hastalıklarından korunmanızı sağlar.
– Diyabeti önler. Devamı

Kadim… Başlangıcı olmayan, öncesiz, ezelî.

Ursula K. Le Guin’in romanlarında karşılaşmıştım bu derin manalı kelimeyle. Ejderhaların konuştuğu dilden bahsediyordu, “kadim lisan”. Ejderhalar da kadimdi elbette. Yerdeniz Büyücüsü ile başlayan Yerdeniz üçlemesinde vardı ejderhalar. Keşke yaşasalardı, sonsuz olsalardı. Belki de yaşıyorlardır Evren’in bir yerinde…

Eyvallah gibi, mana gibi bir sözcük kadim de. Şöyle derin nefes alıp düşünüyorum. Ne tahayyül edilemez şey, öncesizlik… Belki bu da unuttuğumuz bilgilerden biridir. Öncesiz ve sonrasızsak eğer…

Bu kış, ömrümün en uzun kışı oldu. O kadar yoruldum ve sıkıldım ki… Korkudan söyleyemiyorum, ne de olsa marttayız, ama bahar geliyor galiba.

Artık sokaklarda yaşama zamanı. Her yere yürüyerek gidebilme özgürlüğüne kavuşacağız. İlk kez dün uzun bir yürüyüş yapıp dışarıda oturabildik, ilaç gibi geldi.

Bahar uzun sürsün, umudun ve yeniden doğuşun müjdecisi olsun…

Gözlerimiz parlasın, yüreğimiz serinlesin…