Oca 17

Günlük tutmak deyince, “Sevgili Günlük” diye başlayan sayfalar gelir akla. İlkokul yıllarında kalmış, komik bir etkinlik diye düşünülür. Tıpkı Erdal Bakkal’ın “Sevgili Veresiye Defteri” gibi.

Günlüğe yazarken, insanların ne düşüneceğini hesaplamak gerekmez. Sadece kendinle hesaplaşırsın, kendini anlatırsın, anlamaya çalışırsın. Devamı

Eki 18

Yazarken düşünmeyeceksin. “Haydaa! Bu da ne demek şimdi!” deme. Düşünmeyeceksin işte. Tabii beynin işleyecek, düşünceler hızla akacak. Kendini o akışa teslim edeceksin. Her sözcükte durup düşünmeden, hesaplamadan.

Seni sürükleyen sevdayı yaşar gibi yazacaksın. Sevdalanınca düşünüyor musun? Sorup duruyor musun: nasıl oldu, neden, oldu mu, olmadı mı… Devamı

Eki 04

Mana

Yazan Editör Kategori yazma ipuçları

Eyvallah!” demiştim. Pek çok anlamı barındıran sözcüklerdendi. Bu kez “mana” diyorum. Anlam mı mana mı derseniz “Aynı ama başka” derim. Mananın söylenişinde bile farklı bir “mana” var, sondaki –a’nın incelişi katıyor belki de bu derinliği…

Mananın da eyvallah gibi “sufice” bir yanı var. “Mana âlemi” deyince engin bir inanç, huzur evreni canlanıyor gönlümüzde. Anlamın derin olanı mı desek ona, ne desek?

Gönül gibi zengin, gönülle bütünleşen bir ifade mana. Tek bir sözcükten ziyade ifade demeyi hak ediyor. Devamı

yazı çizi